16 Mart 2014 Pazar

Düş önüme aklım.

Ey okuyucu ey aşk sarhoşu! Duy beni duy duy!! Aşk diye birşey yok! Aşk yok, kanmalar var. Sıcak gülümsemeler, nazik tavırlar, sevgi dolu şakalaşmalar.. Hepsinin de manası aşk değil. Duy beni seyirci duy. Çok düşünme, hayal de etme. "Seviyor o da" diye düşünme. "O"nun da dediği gibi erkekler basit yaratıklardır. Basit düşünürler herşeyi. Yaptığımız tüm hareketi tek noktaya çekerler ve istedikleri birşey varsa en basit haliyle uzanır alırlar. Öyle bizim gibi dolambaçlı yollara başvurmazlar. O istediğiniz şeyler diziler de oluyor şekerler. O uzun bacaklı, saçları savrulan, ellerinde çiçekler kapında olan erkekler flimler de.

" O kadar da abartma" diyecekseniz de tamam öyle adamlar yok değil bu konu da hemfikiriz. Ama istatistiklere bakarsak bu küçük olasılıklara tekabül ediyor. Ama biz insanoğlu olarak ölecek bi hastanın yaşama olasılığı ne kadar düşük olursa olsun umut besleriz ya hani bu da aynı hesap. Olur da denk gelirse diyoruz. İtiraf edelim çok aşk filmi izleyip -ah, çekiyoruz.  Bütün suç senaristlerin. ( Sanki onlar da çok mutlu aşk yaşıyorlar, peeeh)

İllla ki ben onu çok istiyorum diyorsanız da küçük bi tavsiye ;sen git bi 3G'ni geliştir, git bi uzun sarı saçlı, mavi lensli bi hatun ol, iki cilve iki naz işlem tamamdır. Elde edemediğin adam yok. Hangi erkek böyle bi kadına karşı kendini geriye çekebilir ki?

Ama en mükemmeli kendin olmak, böyle sevilmek. Kötü hallerini bile severken biz onlara neymiş?

Neyse seyirci. Bugünlerde olabildiğine hassas ve kalbimdeki bahar temizliğinden yorgunum. Kalbüm bu ara tadilatta ve kötü tarafı uzun süreceği benziyor.
Hiç sevilemiyorum..